Milliyet / 13 Ocak 1981 / Düşünenlerin Düşünceleri
Hastanelerde Verim Sorunu
Prof. Dr. Uğur Derman Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi
Verimleri iyi planlanmış gelişmiş ülke hastanelerinde bir hasta ortalama 7-8 günde taburcu olur. Ülkemizde su süre 20 günü aşmaktadır. Bazı hastanelerimizde testler için aylarca sıra beklenmekte, yataklar boşuna işgal edilmektedir. Yardımcı uzman, teknisyen ve araç yetersizliği sağlık kuruluşlarımızın en eksik bölümüdür. Bugünkü kuruluş dokumuz değişmedikçe verimin artmayacağı açıktır. Bu durumda sağlık personeli değil tam süre, çift süre bile çalışsa arzulanan hizmeti veremez. Sağlık kuruluşları yeni ve esnek bir düzenlemeye gitmeli, birlikte çalışması gereken birimler aynı çatı altında birleştirilmeli ve teknik sağlık personeli artırılmalıdır.
Sağlık hizmetlerinin en yoğun sunulduğu kurumlar hastanelerdir. Bugün hastanelerde sunulan, sunulabilen hizmetlerden yurttaşlarımız hoşnut değillerdir. Halkın eğitimi yükseldikçe ve istekleri çoğaldıkça hoşnutsuzluk ölçüsü de artmıştır.
Madalyonun öbür yüzünde ise sağlık personeli ellerinden geldiği kadar çabaladıkları halde arzulananı verememekten yakınmaktadır. Sorunun çok önemli bir noktası bu çabalama fiilinde yatmaktadır. Değişik bölümleri farklı çalışma düzenlerine göre koşullandırılmış, güçleri, birbirleriyle bağdaşmayan sağlık personeli tüm çabalarına rağmen bir uyuma erişememektedir.
En Güçsüz Birim
Bir fabrikada 24 saat üretim yapacak makine, üç vardiyalık işçi, yeterli bilgi ve hatta sınırsız ham madde olsa bile enerji kaynağı 8 saatle sınırlandırılmışsa verim ancak üçte bir oranında gerçekleşebilir. Bir örgütün tam verimli çalışabilmesi için her bir parçasının verim gücünün eş değerde olması gerekir. Aksi halde verim en düşük verimli birimin düzeyinde kalır. Hastanelerimizde hekim ve yatak sayılarının Batı ölçülerine göre düşük olduğu örneklenir. Oysa, ülkemizde sağlık hizmetlerinin büyük bir bölümünü karşılayan üniversite ve sigorta hastanelerinde hekim ve yatak düşük verimli birimler vardır. Hastanelere başvuran hastaları röntgen ve laboratuvar testlerinden geçirmeden tatmin etmek de imkansızlaşmaktadır. Son otuz yıllık gelişmeler de sağlık hizmetlerinde bu bölümlerin önemini artırmıştır. Bu nedenle hastanelerimizde yeni bir denge programı gereği doğmuştur.
Boşuna Yatak İşgali
Verimleri iyi planlanmış gelişmiş ülke hastanelerinde bir hasta ortalama 7-8 günde taburcu olur. ‘Ülkemizde bu süre 20 günü aşmaktadır. Bazı hastanelerimizde testler için aylarca sıra beklenmekte, yataklar boşuna işgal edilmektedir.
Yardımcı uzman, teknisyen ve araç yetersizliği sağlık kuruluşlarımızın en eksik bölümü olup verimi düşürmektedir.
Bu açığı kapatmak için bazı konularda hekim asistanlar bu görevlere kaydırılmaktadır. Bu uygulama asistanların esas mesleki gelişmelerini köstekleyerek ikinci tür bir kayba da yol açmaktadır.
Az nüfuslu illerimizde birçok konuda test ve tedavi imkanı olmayan hastanelerde verim büsbütün düşüktür. Bu illerin yükü de zaten çabalamakta olan diğer hastanelerin üzerine binmektedir. Hastanelerin düşük verimli çalışması sonucu topluma yüklenen külfete hastasın a şifa bulmak için köyünden kasabasından yüzlerce kilometre uzaklara göçenlerin ekonomik ve sosyal yükünü de eklemek gerekir.
Bugünkü kuruluş dokumuz değişmedikçe verimin artmayacağı açıktır. Bu durumda sağlık personeli değil tam süre, çift süre bile çalışsa arzulanan hizmeti veremez. Bugün tam süre, tartışmalarında tüm şimşekleri çeken üniversite hocaları ameliyat yapabilmek için sıra kavgası yapmak zorundadır.
VERİM NASIL ARTAR?
- Sağlık kuruluşunun karşılığı istek tipi ve sayısı değerlendirilerek hedeflerin saptanması ve her kuruluşun yeni ve esnek bir düzenlemeye girmesi gerekir.
- Bugün birçok hastalıkların teşhis ve tedavisinde değişik dallardaki uzmanların bir arada çalışmaları gerekmektedir. Örneğin, anestezist olmadan 10 cerrah olsa da ameliyat yapılamaz. Laboratuvar, röntgen, patoloji tetkikleri yapılmadan birçok hastalığın tanısı konulamaz. Verim artması için uzman kadrolarının dallar arasındaki ağırlığı ameliyathaneleri aralıksız çalıştıracak, başka dallardan gelecek raporların günlerce beklenmesini önleyecek şeklinde ayarlanmalıdır.
- Hastane mimarisinde birlikte çalışması gereken birimler ve hizmet tipleri dikkate alınmalıdır. Örneğin, acil servislerin uzmanlık dalına bakılmaksızın aynı çatı altında toplanması uygundur. Benzer şekilde klasik cerrahi-dahiliye servis ayırımı yerine hasta birim kabul edilerek servis düzenlemesine geçilmelidir. Örneğin: Bevliye ile nefrolojinin (böbrek hastalıkları servisi); kanser cerrahisi- radyoterapi- kemoterapi birimlerinin beraber yerleşip çalışması gibi.
- Aynı uzmanlık dalı içerisinde görev dağılımını ve verimi aksatan bir özel durum da üniversite hastanelerinde vardır. Asistan ve uzman kadrolarının birbirinden ayrılmaları şarttır. Esasen Sağlık Bakanlığı asistanlıkları böyledir. Artık, tıp fakültelerinde asistanlığın diğer fakültelerdeki asistanlıktan çok farklı bir görev olduğunun anlaşılması ve konunun yeni üniversite yasasında düzeltilmesi şarttır.
- Hekim kademesinin yanısıra teknik sağlık personelinin sayıca ihtiyaç olan dallara göre arttırılması da verimdeki tıkanıklığı önleyecektir. Bugün zorunlu olarak asıl meslekleri dışındaki bu teknik görevlerin bazısını yüklenen hekimlerden de asıl konularında faydalanma sağlanmış olacaktır. Yüksek maliyetli birçok ithal malzemesinin verimini artırmak bu yolla mümkün olur.
- Hastanenin hizmet sunmadaki hedefleri mezuniyet öncesi ve sonrası eğitime de bir bakıma yön verecektir. Esnek düzenleme, değişen şartlara uyum getirecektir. Hastanelerde sürekli bir komisyon değişkenler hakkında veri toplayarak ve değerlendirerek verimin en yüksek seviyede tutulmasını sağlamalıdır.
Draft / Ön Yazı
Hastanelerimizde Verim Sorunu
Prof. Dr. M. Uğur Derman
Cerrahpaşa Tıp Fakültemi Öğretim Üyesi / 1980?

Sağlık hizmetlerinin en üst düzeyde işlendiği kurumlar hastanelerdir, Vatandaşımız bugün hastanede kendisine sunulan, sunulabilen hizmetten hoşnut değildir. Hatta yıllar içinde halkın eğitimi yükseldikçe, istekleri çoğalmış, bu hoşnutsuzluğun ölçüsü artmıştır. Madalyonun öbür tarafındaki sağlık personeli ise ellerinden geldiği kadar çabaladıkları halde arzulananı verememekten yakınmaktadır. Sorunun çok önemli bir noktası bu çabalama fiilinde yatmaktadır. Birden fazla ögenin içiçe çalışmasıyla görev yapan kuruluşların başarısını ifade için kullandığımız makina gibi deyimine karşılık; her parçası bir başka programlı, farklı güç ve uyumlu bir kümenin çabalaması.
ÇİFT SÜRE DE ÇALIŞILSA;
Son yıllarda gördüğümüz uygun bir örnek verirsek: Bir fabrikada 24 saat üretim yapacak makina, üç vardiyalık işçi yeterli bilgi, hatta sınırsız ham madde olsa bile enerji kaynağı 8 saatlik ise verim 1/3’tür. Bir örgütün tam verimli çalışabilmesi için her bir parçasının verim gücünün aynı seferde olması gerekir, aksi halde verim en düşük birimli parça düzeyine inecektir. Sağlık sorunlarımız tartışılırken, biraz da batılı istatistiklerin tesirinde hep yatak ve hekim sayısı örneklenir. Ülkemizde sağlık hizmetinde çok büyük yük taşıyan Üniversite ve sigorta hastanelerimizde ise hekim ve yatak sayısından daha düşük verimde olan birimler vardır. Son otuz yılda röntgen dahil tüm laboratuvar yöntemlerinin gelişmesiyle bütün hastalarda bu bölümlerin yardımı gerekmektedir,
Bazen hastayı da bu tür muayenelerden geçirmeden tatmin etmek imkânsızlaşmıştır,
İşte bu gelişme hastanelerimizde yeni bir denge programı gerekliliğini doğurmuştur.
BOŞUNA YATAK İŞGALİ
Verimleri iyi plânlanmış gelişmiş ülke hastanelerinde bir hasta ortalama 7-8 günde taburcu olurken, ülkemizde bu süre 20 günü aşmaktadır. Bazı hastanelerimizde bazı tetkikler için aylarca sıra beklenmektedir. Hastanelerimizde laboratuvar tetkikleri için günlerce basen haftalarca yataklar boşuna işgal edilmektedir. Yardımcı uzman, teknisyen ve araç eksikliği sağlık kuruluşlarımızın en eksik bölümü olup verimi büsbütün düşürmektedir. Bu açığı kapatmak için bazı konularda hekim asistanların bu görevlere kaydırılması, esas mesleki gelişmelerini de köstekleyerek ikinci tür bir kayba da yol açmaktadır. Az nüfuslu illerimizdeki hastanelerde birçok konuda hiç tetkik ve tedavi imkânı olmadığından verim büsbütün düşüktür. Bu illerin de yükü zaten çabalamakta olan diğer hastanelerimizin üzerine binmektedir. Hastasına şifa bulmak için köyünden kasabasından yüzlerce kilometre uzaklara bir anlamda göçmenin ekonomik-sosyal yükünü de hesaba katmalıdır.
Bugünkü kuruluş değiştirilmedikçe değil tam süre çift süre çalışılsa da verim artamaz. Üzerinde fırtınalar kopan tam süre yasası tartışmalarında tüm şimşekleri çeken üniversite hocalarının ameliyathane sırası kapabilmek için uğraş vermek sorunda olduğunu biliyor musunuz?
Verimi Nasıl Artırabiliriz?
1. Sağlık kuruluşunun karşılaştığı istek tipi ve sayısı değerlendirilerek hedeflerin saptanması ve her kuruluşun yeni ve esnek bir düzenlemeye girmesi gerekir,
2. Bugün birçok hastalıklarda değişik dallardaki uzmanların bir arada çalışmaları gerekmektedir.
Örneğin; anestezist olmadan 10 cerrah olsa da ameliyat yapılamaz, laboratuvar, röntgen, patoloji tetkikleri yapılamadan birçok hastalığın tanısı konulamaz. Öyleyse verimin artması için uzman kadrolarının dallar arasındaki ağırlığı ameliyathanelerin aralıksız çalıştıracak, başka dallardan gelecek raporların günlerce beklenmesini önleyecek şekilde ayarlanmalıdır,
3. Hastane mimarisinde birlikte çalışması gereken birimler ve hizmet tipleri dikkate alınmalıdır,
Örneğin: Acil servislerin uzmanlık dalına bakılmaksızın aynı çatı altında toplanması uygundur. Benzer şekilde klasik cerrahi-dahiliye servis ayırımı yerine hasta birim kabul edilerek servis düzenlemesine geçilmelidir.
Örneğin: Bevliye ile nefroloji-böbrek hastalıklarıyla; kanser cerrahisi- radyoterapi-kemoterapi birimlerinin beraber yerleşip çalışması gibi.
4. Aynı uzmanlık dalı içerisinde görev dağılımını ve verimi aksatan bir özel durum da Üniversite hastanelerinde vardır. Asistan ve uzman kadrolarının birbirinden ayrılması şarttır, Bazen sağlık bakanlığı asistanlıkları böyledir. Artık tıp fakültelerinde asistanlığın diğer fakültelerdeki asistanlıktan çok farklı bir görev olduğunun anlaşılması ve konunun yeni üniversite yasasında düzeltilmesi şarttır.
5. Hekim kademesinin yanısıra teknik sağlık personelinin sayıca ihtiyaç olan dallara göre arttırılıp dağıtımı da verimdeki tıkanıklığı önleyecektir, Bugün sorunlu olarak asıl meslekleri dışındaki bu teknik görevlerin bazısını yüklenen hekimlerden de asıl kısımlarında faydalanmayı sağlayacaktır. Ayrıca yüksek maliyetli birçok ithali malzemesinin verimlerini artırmak mümkün olacaktır.
6. Hastanenin hizmet sunmadaki hedefleri mezuniyet öncesi ve sonrası eğitime de bir bakıma yön verecektir. Esnek düzenleme, değişen şartlara uyum getirecektir, Bu kurumun süresi bir komisyonu değişkenler hakkında veri toplayarak ve değerlendirerek verimin en yüksek seviyede tutulmasını sağlayacaktır.
